Haberler İSTANBUL'DA BANKA ÇETESİ ÇÖKERTİLDİ ÇİHAN tarih 25.04.2009, 12:09 (UTC)   Bankalardan Para Çeken Vatandaşları Şube İçinden İtibaren Takip Edip Silahla Tehdit Ederek veya Yaralayarak Gasp Eden Şebeke Çökertildi. Bankalardan para çeken vatandaşları şube içinden itibaren takip ederek silahla tehdit ederek veya yaralayarak gasp eden şebeke çökertildi. Çok sayıda yüklü miktarlı para gaspı olayını gerçekleştirdiği belirlenen çetenin aynı zamanda silah kaçakçılığı ve sahtecilik yaptığı da ortaya çıktı. Şebekenin asıl liderinin bir ay önce yakalanarak cezaevine gönderilmesinin ardından yeniden harekete geçen çetenin vatandaşları silahlarla korkutup etkisiz hale getirerek yüklü miktardaki paralarını aldıkları öğrenildi. İstanbul Bağcılar'da özellikle bankalardan çıkan vatandaşların gasp edilmesi olaylarının artması üzerine Asayiş Büro ekipleri harekete geçirdi. Gaspçıların bankadan para çeken vatandaşları göz takibine aldıkları ve banka içinde bekleyen gözcüleri aracılığıyla dışarıda bekleyen diğer gaspçılara bildirdiği tespit edildi. Vatandaşların bankadan çıkışını takip eden zanlılar, uygun gördükleri bir anda mağdurları sıkıştırdıkları, ya silah zoruyla ya da ayaklarına ateş ettikleri vatandaşların paralarını gasp ettikleri ortaya çıktı. Paraları çalınan vatandaşların şikayetlerini değerlendiren polisin başlattığı çalışmada Bakırköy ve Küçükçekmece ilçelerinde bazı adresler tespit edildi. Şebeke elemanlarının kaldıkları adreslerin belirlenmesinin ardından operasyon yapan Asayliş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'ne bağlı ekipler 12 ayrı adrese baskın yaparak 12 şüpheliyi gözaltına aldı. -BANKA TAKİPLİ GASP SUÇUNDAN SAHTECİLİĞE KADAR HER ŞEY VAR - Baskınlarda Erdal G., Temel A., Evren D., Murat Ü., Dursun K., Serkan D., Metin Ü., Murat O. ve Timuçin Ö. gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda vatandaşların yaralanması ve paralarının gasp edilmesi olaylarında kullanıldığı belirtilen silahlar da ele geçirildi. Silahların arasında otomatik Blow Swat marka kurusıkı silah ile minyatür tabanca dikkat çekti. Otomatik silahın, olaylarda korkutma amacıyla kullanıldığı ve mağdurların psikolojik olarak etkisiz kılınması için kullanıldığı belirlendi. Baskınlarda otomatik kuru sıkı silahın yanısıra 1 tabanca,1 kuru sıkı tabanca, 6 mermi, 2 kar maskesi, 2 adet sahte nüfus cüzdanı ile 3 bin 600 Euro nakit para ele geçirildi. Şebekenin lideri olduğu belirlenen Ali H'nin yaklaşık 1 ay önce yakalanarak cezaevine gönderildiğini belirten polis, sorguları tamamlanan şüphelileri Bakırköy Adliyesi'ne sevk etti. Soruşturma kapsamında şüphelilerin karıştıkları olaylar da belirlendi. Buna göre 10 Kasım 2008 tarihinde Bağcılar'da bankadan 30 bin lira çeken M.A isimli vatandaşın gasp edilmesi, 29 Aralık 2007 tarihinde N.U isimli vatandaşın yine banka çıkışı sonrasında kendi iş yeri önünde silahla yaralanması ve 120 bin lirasının gasp edilmesi, 5 Eylül 2008 tarihinde Bağcılar'da A.K isimli vatandaşın 15 bin lirasıın gasp edilmesi, 23 Ocak 2009 tarihinde Bağcılar'da N.İ isimli vatandaşın ayaklarına ateş edilerek 185 bin lirasının gasp edilmesi,17 Nisan 2009 tarihinde Bahçelievler'de O.Ç'nin silahla yaralanarak aracının gasp edilmesi ile 10 kasım 2008 tarihinde bir otonun gasp edilmesi olayını gerçekleştirdikleri belirlendi. Bakırköy Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerin ayrıca teşekkül halinde silah ticareti, kapkaç,sahtecilik ve silah kunununa muhalef suçlarından hakim karşısına çıkacakları belirtildi.   HABERAL'IN HASTANESİNDE ŞOK OLAYLAR ÇİHAN tarih 25.04.2009, 12:07 (UTC)   Ergenekon Soruşturması Kapsamında Tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Sahibi Olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde Tespit Edilen 7 Bin 797 Yolsuzluğun Ayrıntıları Ortaya Çıkıyor. HABERAL'IN HASTANESİNDE ŞOK OLAYLAR Resmi büyütmek için tıklayın Ergenekon Soruşturması Kapsamında Tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Sahibi Olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde Tespit Edilen 7 Bin 797 Yolsuzluğun Ayrıntıları Ortaya Çıkıyor. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın sahibi olduğu Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tespit edilen 7 bin 797 yolsuzluğun ayrıntıları ortaya çıkıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) hastanede yaptığı denetimlerde ilginç usulsüzlüklere rastlandı. Başkent Hastanesi'ndeki yolsuzluklarla devletin 994 bin 748 lira zarara uğratıldığını tespit eden müfettişler, bir hastadan 38 diş çekildiğini ve bunların 38 kez devlete fatura edildiğini belirledi. Yine müfettiş raporlarına yansıyan başka bir iddiaya göre erkek hastaya; sadece kadınlarda görülen menstürasyonun (adet) yokluğu, azlığı ve seyrekliği tanısı ile 3 kez tedavi edildi. Müfettişler hastanenin SGK sözleşmesinin iptalini istedi. SGK'nın geçtiğimiz aylarda Ankara'da üniversite ve özel hastanelerin bulunduğu 14 sağlık kuruluşuna yaptığı incelemelerde ilginç sonuçlar çıktı. Söz konusu hastanelerin hepsinde 2 milyon 250 bin TL değerinde devlet zararı tespit edilirken, bunun 994 bin 748 lirasını Başkent Üniversitesi'nin yaptığı belirlendi. Ergenekon'un 12. dalgasında tutuklanan Prof. Mehmet Haberal'ın sahibi olduğu hastanede yapılan incelemelerde Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki 234 farklı kuralın 7 bin 797 kez ihlal edildiği müfettiş raporlarına yansıdı. Rapora yansıyan usulsüzlüklerin ayrıntıları ise 'bu kadar da olmaz' dedirtecek cinsten. E.Ç isimli sigortalıya diş hastalıkları tedavisi uygulanmış. Müfettişin tespitlerine göre bir insanın ağzından 38 adet diş çekimi mümkün olmadığı halde, 38 adet diş çekimi devlete fatura edilmiş. 20 lira tutarındaki diş çekimi işlemi 38 kez faturalandırılmış. ERKEK HASTAYA KADIN HASTALIĞI TEDAVİSİ R.Ç isimli hasta erkek olmasına rağmen kadın hastalıkları ve doğum bölümünde 3 kez tedavi yapılmış. Müfettiş raporuna göre, menstrüasyonun (adet) yokluğu, azlığı ve seyrekliği tanısı ile hastanın cinsiyetine uygun olmayarak fatura düzenlenmiş. Raporda söz konusu rahatsızlık için 'bu hastalık sadece kadınlara özgüdür.' ifadeleri yer alıyor. H.T isimli sigortalıya ise 612,48 lira tutarında bir adet göğüs tüpü takılmasına rağmen iki adet takılmış gibi SGK'ya fatura edildiği iddiası yine raporlara girdi. 31 yaşında ve 2007'de çocuk doğuran kadın hasta, yaşına uygun olmayarak iki ayrı tarihte çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde rutin kontrolden geçirilmiş. 994 bin 748 LİRA HASTANEDEN TAHSİL EDİLDİ SGK'nın Başkent Hastanesi'ndeki denetimlerde tespit edilen usulsüzlükler sonucu ortaya çıkan 994 bin 748 lira devlet zararı hastaneden tahsil edildi. NORMAL HASTALAR HEPATİT B'LİLERLE AYNI SALONDA DİYALİZE SOKULMUŞ Hastane üzerinde yapılan incelemelerde hasta haklarının ihlali yönünde de sonuçlara ulaşıldı. Buna göre; söz konusu hastanede Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmeliğe aykırı olarak ilgili uzman doktor olmadan hastaların diyalize sokulduğu tespit edildi. Yasak olmasına rağmen pratisyen hekimle hastaların diyalize alındığı belirlendi. Hepatit C'li olmayan hastanın Hepatit C'li hastalarla diyalize sokulduğu, Hepatit B taşıyan hastalar için ayrılmış salonda Hepatit B taşımayan normal hastaların tedavi edildiği ortaya çıktı. Vatandaşların sağlığını tehlikeye atan uygulama müfettiş raporlarına şöyle yansıdı: "Nefroloji uzmanı veya çocuk nefrolojsi uzmanı veya sertifikalı iç hastalıkları uzmanı veya sertifikalı çocuk sağlığı hastalıkları uzmanı veya sertifikalı bir hekimden herhangi birisinin mevcut olmadığı sadece sertifikası olmayan pratisyen bir hekimin bulunduğu seans salonunda, Hepatit C taşımayan, 16 yaşında bir kız çocuğunun da diyaliz tedavisi aldığı Hepatit B taşıyan hastalar için ayrılmış salonda Hepatit B taşımayan normal hastaların diyaliz tedavisi aldığı tespit edilmiştir." MÜFETTİŞ: HASTANENİN SGK İLE SÖZLEŞMESİ FESH EDİLSİN Müfettişler raporun sonuç bölümünde SGK zararının hastaneden tahsilinin yanı sıra hastanenin SGK ile olan sözleşmesinin fesh edilmesini önerdi. Müfettişin önerisinin hayata geçmesi halinde Başkent Hastanesi sigortalı hastalara bakamayacak.   OBAMA, ERMENİ DİASPORASINI KIZDIRDI CİHAN tarih 25.04.2009, 12:03 (UTC)   Obama'nın Sözde 'Soykırımın' Yıldönümü Olarak Kabul Edilen 24 Nisan'daki Açıklamasında 'Soykırım' Sözcüğü Kullanmaması Ermeni Diasporasını Kızdırdı. OBAMA, ERMENİ DİASPORASINI KIZDIRDI Resmi büyütmek için tıklayın Obama'nın Sözde 'Soykırımın' Yıldönümü Olarak Kabul Edilen 24 Nisan'daki Açıklamasında 'Soykırım' Sözcüğü Kullanmaması Ermeni Diasporasını Kızdırdı. ABD Başkanı Barack Obama'nın sözde 'soykırımın' yıldönümü olarak kabul edilen 24 Nisan'daki açıklamasında 'soykırım' sözcüğü kullanmaması Ermeni diasporasını kızdırdı. Obama'nın açıklamasını yayınlanmasının ardından Türk Büyükelçiliği önünde toplanan Ermeniler, 'Amerika gözlerini aç" diye slogan attı. İlk kez görevi sırasında bir ABD Başkanı'nın ağzından 'soykırım' kelimesini duymayı uman Ermeniler, Obama'nın açıklaması ile hayal kırıklığına uğradı. Amerikan Ermeni Komitesi (ANCA) Başkanı Ken Hachikian Obama'nın, 'soykırımı' tanıyacağı yönündeki sözünü tutmamasının kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, ABD Başkanı'ndan bu tavrını derhal düzeltmesini ve soykırımı tanımasını istedi. Obama'nın açıklamasının yayınlanmasından kısa bir süre sonra, Ermeniler otobüslerle Washington'daki Türk Büyükelçiliği ön üne geldi. "Adalet istiyoruz", "Türkiye'nin doğusu, Ermenistan'ın batısıdır" şeklinde slogan atan Ermeniler, Amerikan yönetimini de tepkilerini "Amerika gözlerini aç" sözleri ile dile getirdiler. Ermenilere Yunanistan ve Güney Kıbrıs bayrağı açan bir grubun da destek vermesi dikkat çekti. Ayrıca, Ermenilerin bebek ve çocuklarını da gösteriye getirdiği gözlendi. Büyükelçiliğin hemen karşısında bulunan Hindistan ve Japonya büyükelçilikleri önünde saatlerce slogan atan Ermeniler'e cevabı ise geceden nöbet tutmaya başlayan Türkler verdi. "Obama, teşekkürler" yazan pankart taşıyan Türkler, sık sık Ermeni terör örgütü ASALA'yı lanetleyen sloganlar attı. Zaman zaman da şarkı söyleyip halay çeken Türklere Azeriler de destek verdi. Yaklaşık 4 saat süren gösteride Amerikan polisi de güvenlik önlemi aldı. Herhangi bir taşkınlığın yaşanmadığı gösteri sonunda Ermeniler, geldikleri otobüsler ile büyükelçilik önünde ayrılırken, Türkler de Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy tarafından büyükelçiliğe davet edildi. Şensoy, Türklere verdikleri destekten ötürü teşekkür etti. Öte yandan Obama'nın açıklaması Türkler tarafından ana hatlarıyla olumlu bulundu. Washington Enstitüsü Türkiye Direktörü Soner Çağatay, "soykırım" filinin uluslararası alanda cezai yaptırım olduğunu belirterek, "Bu kelimenin açıklamaya girmemesi son derece önemlidir. Eğer girmiş olsaydı Türkiye'ye karşı hukuki ve cezai yaptırım sürece başlayabilecekti. Ermenilerin bütün çabalarına rağmen ve zafere çok yaklaşmışken, Türkiye'nin son bir çaba ile bu kelimenin tasarıya girmesini engellemesi çok büyük bir zaferdir. Buruk olabilir, metnin hepsi Türkiye'nin istediği gibi olmayabilir ama kelimenin olmaması çok büyük bir zafer bence" dedi. Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi'nin (ATAA) Seçilmiş Başkanı Günay Evinç ise önemli olanın Obama'nın açıklamasında uluslararası alanda Türkiye'ye sorumluluk getiren bir kelime kullanmaması olduğunu belirterek, "Böyle bir terimi kullanınca büyük işler başlıyor. Öncelikle, Amerikan Meclisi nasıl olsa Başkan kabul etti deyip bu tasarıyı geçirir. İkincisi bağlayıcı olmayan bu tasarı o zaman bağlayıcı bir hal alır. Tazminat isteyen davalara yol açar" şeklinde konuştu. Türklere destek veren bir Azeri ise Azerbaycan halkının Türkiye'nin mücadele ettiği bütün sorunları kendi sorunu saydığını belirtti. Azeri vatandaşı, böyle bir günde Türk dostlarını desteklemeyi sorumluluk kabul ettiklerini dile getirdi.   DJ N.E.C.O. ALBÜM ÇIKARDI yok tarih 25.04.2009, 11:58 (UTC)   İzmir Eğlence Hayatının Son Dönemde Adından En Çok Söz Ettiren Dj'lerinden Necati Saktürk (N.e.c.o.) Yaz Sezonu Öncesi Albüm Çıkarmak İçin Kolları Sıvadı. İzmir eğlence hayatının son dönemde adından en çok söz ettiren DJ’lerinden Necati Saktürk (N.E.C.O.) yaz sezonu öncesi albüm çıkarmak için kolları sıvadı. İzmir’de bir stüdyoda hazırlıklarını sürdürdüğünü belirten DJ N.E.C.O, “www.partynerede.net eğlence portalının sponsorluğunda yaza damgasını vuracak parçalardan oluşan albümüm oldukça iddialı. Albüm çıkaran ilk Dj Yurt dışındaki tecrübelerimi, Türkiye’deki eğlence kültürüyle harmanladım. Yaz sezonu boyunca İzmir ve Ege Bölgesi’nde unutulmaz gecelere imza atacağım. İzmir’den bir albüm çıkaran ilk DJ olacağım için heyecanlıyım” dedi.   <-Geri  1  Devam->